Freemedya
Freemedya..! Dünyanın ve ülkemizin dününü, bugününü yazan yarınını yazacak ve siyaseti, gündemi ve yöneticilerini belirleyecek medya... Herkesin bir mensubu olduğu, her şeyi paylaşıp duyurulabilecek bana göre mükemmel bir mecra... Eğer sosyal medya olmasaydı inanın bize gösterilenlerin dışında hiç bir şey bilmeyecek, duymayacaktık... Yazılı ve görsel medyanın yapamadığını yapacak yeni bir vale... Parayla her şeyi satın alabileceğini düşünenler için kötü, para ile her şeyin alınamayacağını savunanlar için yıkılmaz bir kale...
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün hazırladığı 2022 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'ne göre Türkiye, bir önceki yıla göre dört sıra yükselerek 180 ülke içerisinde 149'uncu sırada yer aldı.
Tahminen dört devlet bizden daha kötü bir duruma düştü diyebilirim.
Basın özgürlüğü denilince ise, akla normal olarak iktidar geliyor ve basının özgürlüğünü iktidar kısıtlıyor gibi bir anlaşılma olsa da bana göre durum öyle değil...
En büyük sorun basının kendisi..!
Arada bir doğruları yazan çıksa da gerek patronu, gerek de söz sahibi kişiler tarafından itinayla kurumsal sistemden uzaklaştırılıyor.
Bana göre sistem ise şu şekil çalışıyor..;
Basın olarak takip edilip haber yapılması gereken konuların muhatabı ilgili haber ajanslarıyla ücret karşılığı sözleşme yapıyor. Eskiden bu sözleşmeleri medyatik olmak için yapan güç ve makam sahibi kişiler extralarını ödeyerek sözleşmelere yeni maddeler ekletebiliyor.
Nedir bu maddeler;
Kişinin sosyal ve siyasal kişiliğini olumsuz etkileyecek haberlerin yapılmaması veya buna benzer maddeler...
Bu tarz sözleşmeler, toplumun haber alma hakkını dolaylı olarak elinden alındığı gibi, aslı astarı olmayan olayları da haber yaparak yeni bir ticari alan yarattı.
Zenginsen, sistemi de iyi yemleyebiliyorsan, ülkemizde, basın yoluyla gelinebilecek en üst seviyeye gelir, sistemin de en dürüst kişisi sen olabilirsin...
Onun için ülkemizde basın kelimesi ile özgürlük kelimesini aynı cümlede kullanmak bile israf oluyor.
Kimin adamı, kimin adına yazıyor demek daha doğru bir tanım olur...
Basın gerçekleri yazmıyor, yargı adaletli kararlar almıyor, bürokrasi bunları görmezden geliyor.
Liyakatsızlıktan veya bilerek bilemiyorum ama birilerinin mevcut iktidarı kabul etmediğimiz bir şekilde yine düşürmeye çalıştığını, bu kurumlar üzerinden kurumsal sistemi çökertmeye çalıştığını görüyorum...
İktidar kötü, hayat pahalı, kadrolar sorunlu ama değişimin illegal yollardan, algı oyunlarıyla yapılmasının, ülkemize ve milletimize faydalı olmayacağını düşünüyorum...
İşte bu noktada basına çok iş düşüyor...
İşini özüyle yapan, kalemi güçlü, toplumun ve kamunun menfaatine yazan, yanlışları bağırıp, yolsuzlukları işleyen, kamunun eksikliklerini dile getirip, sistemin denetleyicisi olan basın mensupları da gün gelecek aramızda olacak işte o gün omurgasız ve bukalemun kişilikler layığını bulacaktır.
Bir de sosyal medya vardır. Onu ayrı değerlendirmek gerekir. Kısaca;
Freemedya..!
Dünyanın ve ülkemizin dününü, bugününü yazan yarınını yazacak ve siyaseti, gündemi ve yöneticilerini belirleyecek medya...
Herkesin bir mensubu olduğu, her şeyi paylaşıp duyurulabilecek bana göre mükemmel bir mecra...
Eğer sosyal medya olmasaydı inanın bize gösterilenlerin dışında hiç bir şey bilmeyecek, duymayacaktık...
Yazılı ve görsel medyanın yapamadığını yapacak yeni bir vale...
Parayla her şeyi satın alabileceğini düşünenler için kötü, para ile her şeyin alınamayacağını savunanlar için yıkılmaz bir kale...
Facebook yorumları